ÇÖZÜM SÜRECİNİN BÖLGE EKONOMİSİNE ETKİLERİ TOPLANTISI 13-14 KASIMDA DİYARBAKIR`DA YAPILDI
ölgenin mevcut potansiyeli ve bölgeye verilen teşvikler yeni yatırımcıları çekeceği gibi mevcut yatırımcılarında yatırım miktarını artıracaktır. Buna bağlı olarak bölgenin zenginlikleri ülke ekonomisinin kalkınmasında kilit rol oynayacaktır.
Çözüm süreci ile birlikte yeni teşvik sisteminin devreye girmiş olması yatırımlara ve istihdama sağlayacağı önemli katkı yanı sıra, bölge illerini cazibe merkezi haline getireceği kanaatindeyiz.
Son dönemde teşvik başvurularının bu bölgede yoğunlaşması da bunun habercisidir. Bölgeye yapılacak olan yatırımların artışı beraberinde göç sorununa çözüm olacak ve bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltacaktır. Bu sayede, önemli ekonomik potansiyellere sahip olan bu bölgede çok sayıda il önemli cazibe merkezi haline gelecektir. Ülkenin Doğu ve Güneydoğu illeri başta Diyarbakır ve Mardin olmak üzere birçok il göz kamaştıran iller arasına girecektir.
Bölgenin çözüm süreci ile normalleştirilmesi Türkiye’nin enerji sektöründeki jeopolitik konumunu ve stratejik önemini de güçlendirecektir. Türkiye’nin enerji kaynaklarına sahip olan ülkeler ile olan ilişkileri ve bulunduğu konumu stratejik bir öneme sahiptir. Bugün Kuzey Irak’ın dünyaya açılması ve petrollerini Avrupa’ya taşınması ucuz ve güvenilir bir şekilde ancak Türkiye sayesinde gerçekleşecektir. Bu anlamda Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi adeta dünyanın enerji kaynakları merkezi için geçiş kapısı konumundadır.
Çözüm süreci ile birlikte bölgede sağlanacak olan barış ortamı orta ve uzun vadede enerji alanındaki yatırımların artmasını sağlayacaktır. Türkiye dünya enerji piyasasını etkileyebilecek konuma gelecektir. Bu durum, Türkiye ekonomisinin enerjideki dışa bağımlılığı azaltması açısından da önem arz etmektedir.
Bu nedenle, Türkiye’nin bölgede büyük güç olmasının ve 2023 yılı için belirlenen ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmanın önünde en büyük engel olan Kürt meselesinin çözülmesi hem Türkiye’nin geleceği hem de uluslararası alanda politik arenada elinin güçlü olmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
Değerli Başkanlar,
Bugün burada derinleştirilmemiş meşru, yasal ve kendine özgü niteliği olan ekonomik girişimleri gündeme getirmek ve tartışmak için bir araya geldik.Bunları geniş katılımlı ve demokratik bir tarzla tartışmadan kağıt üzerinde tasarlamak çok doğru olmaz ama yine de bazı kendine özgü deneylere ve tasarımlara işaret etmekte yarar buluyoruz.
Bölgedeki sermayecinin birikim sürecinin savaşa olduğu kadar barışa da hızla “uyum” göstereceğini öngören bir süreci hep beraber yaşamaktayız. Bu uyumun doğrusal bir hat izlemeyeceğini, karmaşık olacağını söyleyebiliriz. Bölgede özel sermaye birikimi hızlanırken, Kuzey Irak’ta mal ve para dolaşımı daha fazla hızlanacak. Sonuçta bölge, batı ile ekonomik olarak daha fazla entegre olacak. Fakat, süreci kaba materyalist bir temelde değerlendirmek hatalı olur. Çünkü barış süreci aslında, mücadelenin politik zeminde yeniden, daha doğrusu yeni bir biçimde sürdürülmesi anlamına geliyor. Bu nedenle yeni mücadelenin yeni kazanımları, ekonomik gelişme üzerinde dolaysız etkide bulunacaktır.
Şu olguların dikkat çekici biçimde öne çıkacağını da söylemek mümkün: Birincisi devlet bütçesinde askeri-güvenlik harcamalarının artması yönündeki baskı sona erecektir. İkincisi, savaşın Türkiye ekonomisine ilişkin yarattığı belirsizlik algısının sona ermesiyle, dış kaynak girişi artabilecektir. Üçüncüsü, bölgede yeni enerji koridorunun açılmasıyla (daha doğrusu istikrarının sağlanmasıyla) daha düşük maliyetli şekilde enerji ihtiyacı karşılanabilecektir.”
Sonuç Olarak;
Türkiye terör ile uğraştığı 30 yıllık süreç boyunca ekonomik, siyasi ve sosyal enerjisini israf etmiştir. Bu durumun göz önüne serilmesi çözüm sürecinde toplumsal mutabakatı sağlaması bakımından oldukça önemlidir. Bugün gelinen bu sürecin başarıyla sürdürülmesi ve en azından bu sorunun siyasi alanda tartışılması, Türkiye’nin birçok siyasi, ekonomik ve askeri konuda elinin rahatlamasına da sebep olacaktır.
Türkiye ancak toprakları üzerinde yaşayan insanların haklarına saygı duyduğu ve o insanların saygınlığını koruduğu sürece uluslararası alanda da saygın bir devlet olarak büyümesini ve gelişmesini sürdürebilecektir. Bu yüzden artık her duyarlı insanın politik kaygılarını bir kenara bırakarak, ülkesinin geleceğini ve yaşadığı bu denli büyük kaynak israfı ve kayıplarını düşünerek, başlatılan bu olumlu sürece destek vermelidir.
Zira bu sorunun nihayet bulması sonrasında Türkiye’nin müreffehliği diğer bölge ülkelerinde ki Kürt çoğunluklarının Türkiye’ye olan desteğini artıracaktır. Bölünme ve dağılma sonrası bağımsızlık çağı 1970’lerden bu yana modasını yitirmiştir, içinde bulunduğumuz çağ artık entegrasyon ve uyum çağıdır.
Bu yüzden diğer bölgelerde yaşayan Kürtlerin desteğini ve Türkiye’ye olan sempatisini bir kenara atmamak gereklidir. Nitekim Ortadoğu’nun kırılgan yapısının neleri doğuracağı belirsizdir.
Saygılarımızla
Cizre Ticaret ve Sanayi Odası
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli katılımcılar ve değerli basın mensupları,
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde, bölgenin ekonomik durumunu ve çözüm sürecini değerlendirmek üzere bölgenin Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsalarının meclis ve yönetim kurulu başkanlarının katılımıyla, 13-14 Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz iki günlük çalışmanın sonunda ortaya çıkan görüş ve önerileri siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Daha önceden planlanmış olan bu toplantımız, Sayın Başbakanımızın 16-17 Kasım’da Diyarbakır’a gerçekleştireceği ziyaret öncesine denk gelmesi sebebiyle ayrıca önem kazanmıştır. Düşünce ve taleplerimizin daha yakından anlaşılmasına bir vesile olacağını umuyoruz.
Değerli basın mensupları,
Cumhuriyet tarihi boyunca bölgeler arası süregelen gelişmişlik farkının en ağır etkileri bölgemizde yaşanmıştır. Son on yıl içinde bölgeler arası ekonomik dengesizliğin ortadan kaldırılması çabaları olmakla beraber, bölgemizdeki toplumsal refah istenilen düzeye gelmemiştir.
Bölgenin ekonomik kalkınmasını sağlayarak toplumun refah düzeyini ileriye taşıyacak faktörlerin başında;
-Bölgemizdeki ihracatın arttırılması için bölgenin önemli şehirlerinde lojistik merkezler kurularak gümrük hizmetlerinin ve ulaşımın geliştirilmesi,
-Bölgede demiryolu ulaşımının geliştirilerek, uluslararası uçuşların gerçekleştirilmesi ve Diyarbakır-Hewlêr(Erbil) arasındaki uçak seferlerinin bir an önce başlatılması,
-Suriye’nin Rojava bölgesi ile olan sınırlarımızda kapalı olan sınır kapılarının açılması ve başta Habur olmak üzere, bölgemizin komşu ülkelerle olan sınır kapılarının gümrük hizmet kapasitelerinin arttırılması,
-Bölgemizin yenilenebilir enerji(güneş enerjisi) üretmek açısından en verimli bölge olması sebebiyle, temiz enerji üretmeyi özendirici politikaların yapılması, doğayı ve kültürel yapıyı tahrip eden enerji politikalarından vaz geçilmesi,
-Merkezi ekonomik kaynakların dağılımı konusunda daha adil bir yaklaşım gösterilmesi,
-Stratejik bir yaklaşımla, başta organik tarım olmak üzere, yeni tarım politikalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Değerli basın mensupları,
Dönem dönem askeri darbelerle yönetilmiş olan ülkemiz, halen 12 Eylül darbe anayasası ile yönetilmektedir. Bu durum ülkemizin demokratik gelişmesini önlediği kadar ekonomiyi de olumsuz etkilemiş, özellikle bölgemizde daha ağır sonuçlara yol açmıştır. Bu nedenle çağdaş, demokratik bir anayasanın meclis tarafından hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı olarak otuz yıla yakın bir süredir bölgemizde yaşanan çatışma ortamı; büyük can ve mal kaybına sebep olmuş, bölgenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yapısını alt üst etmiş ve ülkemizin insanlarına büyük acılar yaşatmıştır.
Son on yılda çıkarılan demokratikleşme paketleri ile Türkiye, demokrasi açısından gelişme göstermiş ve sivilleşmede mesafe kat etmiştir. Bu çabalar, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözümüne katkı sağlamakla birlikte sorunun köklü ve nihai çözümü noktasında yetersiz kalmaktadır. Çünkü, bölgede yaşanan sorunların tarihsel derinliğinin yanı sıra, kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasal bir derinliği vardır.
Bu nedenle, başlatılan çözüm sürecini destekliyoruz ve devletin stratejik bir yaklaşım ile Kürt sorununu demokratik ve barışçıl bir şekilde nihai çözüme kavuşturmasını diliyoruz.
Değerli basın mensupları,
Çatışmalı ortam bölge halkını olduğu kadar biz bölge işverenlerini de direk ve doğrudan, olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bölge oda ve borsaları olarak, bir daha çatışma ortamına dönülmemesi adına sorunun çözümüne katkı sunacağını düşündüğümüz aşağıdaki adımların acilen atılmasını istiyoruz:
1-Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve merkez ile yerel arasındaki yetki paylaşımının yeniden düzenlenmesi,
2-Çözüm sürecine katkı sunması açısından, başta hasta ve seçilmişler olmak üzere, fikirlerinden dolayı suçlananlara verilen cezaların kaldırılması ve bunun geriye dönük olarak da işletilmesi,
3-Devlet yetkililerinin İmralı ile yaptığı müzakere ve görüşmelerin kapsamının genişletilerek; bu görüşmelerin sağlıklı yürüyebilmesi için kanaat önderlerinin de görüşmelere katılabileceği ortam ve imkanların yaratılması,
4-Türkiye’deki tüm halkların temel hak ve özgürlüklerinin anayasal güvence altına alınması,
5-Başta Aleviler olmak üzere, ülkede yaşayan tüm inanç guruplarının kendi inançlarını özgürce ifade edebilecekleri yasaların yapılması gerekmektedir.
Değerli basın mensupları,
Bölge oda ve borsaları olarak bölgenin ekonomik kalkınması ve çözüm sürecinin başarıya ulaşması için elimizden gelen çabayı göstererek, bu çerçevedeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Saygılarımızla kamuoyuna sunulur.
DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI DİYARBAKIR TİCARET BORSASI ADIYAMAN TİCARET BORSASI |
ADIYAMAN TİCARET VE SANAYİ ODASI |
BATMAN TİCARET BORSASI |
BATMAN TİCARET VE SANAYİ ODASI |
BİNGÖL TİCARET VE SANAYİ ODASI |
BİRECİK TİCARET VE SANAYİ ODASI BİTLİS TİCARET VE SANAYİ ODASI |
CİZRE TİCARET VE SANAYİ ODASI |
DOĞUBEYAZIT TİCARET VE SANAYİ ODASI |
ELAZIĞ TİCARET BORSASI |
ERCİŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI HAKKARİ TİCARET VE SANAYİ ODASI |
KIZILTEPE TİCARET BORSASI |
KIZILTEPE TİCARET VE SANAYİ ODASI |
MALATYA TİCARET BORSASI |
MALATYA TİCARET VE SANAYİ ODASI |
MARDİN TİCARET VE SANAYİ ODASI |
MUŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI |
NUSAYBİN TİCARET BORSASI |
NUSAYBİN TİCARET VE SANAYİ ODASI |
SİVEREK TİCARET VE SANAYİ ODASI |
ŞANLIURFA TİCARET BORSASI ŞIRNAK TİCARET VE SANAYİ ODASI |
TUNCELİ (DERSİM) TİCARET VE SANAYİ ODASI |
VAN TİCARET VE SANAYİ ODASI |
YÜKSEKOVA TİCARET VE SANAYİ ODASI |