CTSO ROJOVA KATLİAMINI BASIN AÇIKLAMASI İLE KINADI

CTSO ROJOVA KATLİAMINI BASIN AÇIKLAMASI İLE KINADI

Suriye iç savaşında Esad ve batılı devletlerce desteklenen muhalifler arasında taraf olmayan, kendi öz güçleriyle, Müslüman Kürt kimlikleriyle var olmaya çalışan Rojava halkına yönelik baskı ve saldırıların sivil halka yönelik kaçırma ve katliam boyutlarına ulaştığını hepimiz görmekteyiz.

Yerel kaynaklardan gelen ve çeşitli uluslararası haber kaynaklarına yansıyan görüntü ve bilgilere göre, El Kaide bağlantılı El Nusra gibi çeteler ve Özgür Suriye Ordusu taburlarının Halep bölgesinde yer alan ve 40 Bin Kürt nüfusunun yaşadığı Sefire ilçesine bağlı Tıl Eran ve Tıl Hasil beldelerinde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 50 silahsız sivili katlettiği,  350 sivili de kaçırdığı,

Yine Tıl Eran’dan kamyonetle kaçan 20 kişinin doçka ve havan toplarıyla taranıp katledildiği ve katledilenlerin çoğunun başlarının kesildiği bildiriliyor.Bizler bunu topyekun bir katliam girişimi olarak değerlendiriyoruz.

Suriye iç savaşında muhalifleri her anlamda destekleyerek 100 bini aşkın insanın ölmesine neden olan başta ABD ve Avrupa olmak üzere batılı devletler ve yaşanan bu katliamlar karşısında sessiz ve seyirci kalan tüm kesimler, insanlık,merhamet,vicdan gibi konulardan ne anladıklarını göstermiş bulunmaktalar.

Rojava camilerinden “Kürtlerin malı ve namusu helaldir” anonsları yapılması bölgede neler yaşandığının ve yaşanabileceğinin en çarpıcı özetidir.  Suriye savaşında dengelerin değişerek Esad’ın kısa sürede gönderilemeyeceğini kabullenenler, bölgeye dışarıdan yığdıkları ve her anlamda destekledikleri güçleri Kürt halkının üzerine salmakta, El kaide,El Nusra gibi düşman ilan ettikleri, gerici, dinci katliamcı çetelere göz yummakta, her anlamda destek sunmaktadırlar.

Rojava’da yaşayan, kendi kimliğine cesurca sahip çıkan Kürt halkına yönelik katliamlar karşısında iki yüzlü ve riyakar davranan toplumları şiddetle kınıyoruz.

Dünyanın başka toplumlarında yaşanan çatışmalarda, vicdan sızlatan olaylar karşısında kendi sömürgeci politikalarına uygun düştüğünde medyada gözyaşı dökme şovları yapanların,  Müslüman Kürt halkına yönelik katliamlarda en ufak bir vicdan belirtisi göstermemeleri ibretlik ve kabul edilemez bir durumdur.

Bu vicdansızlık zaten katliamcıları siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik anlamda destekleme ve koruma politikalarıyla bir suç ortaklığına dönüşmüş olduğundan anlaşılır bir durumdur.

Uluslararası tüm İnsan Hakları kuruluşlarına,Hükümet yetkililerine,Siyasi partilere,Sivil Toplum Örgütlerine ve Türk- Kürt Kamuoyuna sesleniyoruz.

 

Rojava’da yaşanan insanlık suçlarına karşı sessiz ve seyirci kalmayınız.Onlarda hepimiz gibi İnsan ve Müslüman’dır. Bu hepimizin üzerine düşen ahlaki, vicdani ve insani bir sorumluluktur. 

 

Başta uluslararası kuruluşları, İslam İşbirliği Teşkilatını ve BM’yi Rojava’da yaşanan çatışmalara ve katliamlara karşı görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Bu sizin tarihsel görevinizdir.

Eğer gerçekten bu coğrafyada barış iklimi yaratmak istiyorsak;Ülkemizin içinde bulunduğu Barış sürecinin hassasiyetini göz önünde bulundurarak,sağduyulu hareket etmeli ve dış güçlerin oyununa gelmemeliyiz.

Ülkemizde Türk ve Kürt kardeşliği adına gerçek barışı tesis etmek için inandırıcı adımları atmak zorundayız.

Bugün Türkiye’nin hemen başucundaki Kürtlerin uğradıkları katliamı görmezden gelmek, barış sürecine ciddi anlamda zarar verebilecek bir oyunun parçasıdır.

Peki sormak gerekmez mi, Ramazan ayında yaşanan bu katliamın İslami hangi ülkenin camilerinde kınandı?

Hangi cuma namazında buna yönelik bir kınama yapıldı?

Müslüman olmak sadece Mısır’ı görmek midir?

Dün gece kaç bebek öldürüldü haberiniz var mı?

El Nusralı cellatlar kaç sivili katletti hiç aklınıza getirdiniz mi?

Hem Esad’ın hem de muhalif adı altında Ortaçağ karanlığını aratmayan gerici çetelerin (El Kaide, El Nusra v.s.), genel olarak tüm insanlara, özel olarak da Kürdlere yönelik vahşetlerini lanetliyoruz…

Türkiye ve bölgedeki diğer devletlerin tüm politik tartışmalardan bağımsız, insan haklarını önceleyen bir duruş sergileyerek, sivil kayıplara yol açan grup çatışmalarının engellenmesi için politik güçlerini kullanmalarını talep ediyor,bu gidişe bir dur demelerini kamuoyu ile paylaşarak hatırlatıyoruz.

 

Saygılarımızla

 

Cizre Ticaret ve Sanayi Odası